PVC pencereler, eviniz için uzun vadeli, düşük maliyetli ve enerjiyi verimli kullanan bir yatırımdır. 50 yılı aşacak bir hizmet ömrü söz konusu olunca hangi pencere sisteminin seçileceği dikkatle düşünülmelidir.
Bu nedenle sizin için, özel istek ve gereksinimlerinize en uygun ürünleri seçebilmenize yardımcı olacak pencerelerle ilgili kilit konuların yer aldığı bir bilgi föyü hazırladık. Herhangi bir yardıma ihtiyaç duymanız halinde istediğiniz zaman size en yakın uzmanlarımızdan biriyle temasa geçmekten lütfen çekinmeyiniz.
PASSIVE HOUSE 2009-2019 Passive House; Enerji kaybı ve karbon emisyonu 0 (sıfır)’a yakın, içinde temiz hava barındıran (havalandırması kaliteli) dayanıklı ve güçlü evlere denilmektedir. Bir başka deyişle çok düşük enerjiyle kaliteli hava ve ısı elde etmemize olanak sağlayan yapılardır. Bu öğeleri tek bir çatı altında toplamanın yolu iyi bir tasarımdan geçmektedir. Bina dizayn edilirken binaya gelen güneş ışıkları, ısı köprüleri, ısı izolasyonu, sağlıklı havalandırma yapma yolları, içerideki ısı kaynaklarının verimli kullanılmasına özen gösterilmelidir. Örneğin içerideki ısı kaynakları gereğinden büyük veya küçük olursa, uygun yerlerde bulundurulmazlarsa gereksiz sarfiyatlara yol açarlar.
Tüm bunlar yerine getirildiğinde dışarıda ısı -12ºC iken bina içinde ısı kaynağına yakın bölgelerde 21ºC ise duvar ve cam yüzeyi gibi bölgelerde ısının 9ºC olan az yalıtımlı binaların aksine Passive House’ta 17ºC olması beklenir.
İyi bir Passive House’tan beklenen = 15 kWh/m2/yıl ısı ihtiyacına sahip olmasıdır ve burada pencereden U = 0.8 Watt/m2/K gibi bir performans beklenmektedir. Frankfurt’ta yapılan araştırmalara göre yıllık 290kwh/m² enerji harcanan bina gerekli çalışmalar yapıldıktan sonra aynı koşullarda 17kwh/m² enerji harcamaya başlamıştır. İlk Passive House 1991 yılında yapılmış olup, 2009’da Almanya’da 13.000’den fazla Passive House olarak nitelendirilebilecek binanın olduğu tahmin edilmektedir. Hatta Frankfurt’ta tüm kamu ve sosyal binaların bu nitelikte inşaa edilmesi zorunluluğu vardır.
Türkiye’de yalıtımsız evlerde Passive House’lara göre 20 kat fazla enerji harcanıyor. Ülkemizde bu tarz çalışmalara 2000li yıllarda ağırlık verilmiş ve 1980’li yılların verilerine göre ısı yalıtımı açısından önemli yol katedilmiştir. TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Standardı getirilmiş ve 2007 yılında yayınlanan Enerji Verimliliği Kanunu’nun ardından 2008 yılında revize edilmiş, bu bağlamda bina izolasyon levhalarında kalınlıklar 25 cm’ye ulaşmıştır. 2000 yılı kriterlerine göre pencerelerin Uw değeri 2,4-2,8 arasındayken 2008 yılında bu değer 2,4’e çekilmiştir. 5 Aralık 2008 tarihinde de Enerji Performans Yönetmeliği yayınlanmış ve buna göre artık her yeni binanın enerji kimlik kartı bulundurulması zorunlu tutulmuş ve binanın enerji ihtiyacı, kayıpları vs. gibi bilgilerin bu kimlikte açıkça belirtilmesi zorunda kılınmıştır (CE şartı olarak doğrama performans sonuç etiketi gibi). Avrupa’da 2007 yılından itibaren bazı ülkelerde binalar için enerji sertifikası uygulamalarına başlanmıştır.
Türkiye’de yıllık kullanılan toplam enerji 105.000.000 TEP (Ton Esdeger Petrol) karşılığı 65 milyar $’dir. Bu ihtiyacın %74’ü ithal ediliyor. 2008 verilerine gore 48 milyar $ enerji ithalatı yapıyoruz. Bu enerjinin önemli bir bölümü olan 26,4 milyon TPE’nin binalarda kullanıldığı düşünülürse 13,6 milyar $ kadar binaların enerji sarfiyatından bahsedebiliriz. Sadece %50 kayıp olduğu varsayılsa bile yılda, 6,8milyar $ = 12 Milyar TL boşa harcanıyor.
Tüm bu nedenlerden ısı yalıtıma önceleri yılda 400.000.000$ harcanırken 2008’de 200.000.000.000$ harcanmıştır.
Ülkemizde 18 milyon konut var. Bunun 3 milyonunun son yıllarda yapıldığı bilindiğine göre 15 milyon konutta neredeyse hiç yalıtım yok.
Kişi başına yalıtım malzemesi tüketimi yılda 0,1m³ iken bu değer Avrupa’da 0,7m³ hatta bazılarında 1,0m³. Önceki yıllarda Avrupa’da 1 ton CO2’din doğaya daha az salınması için 40€ kadar yatırım yapılması gerektiği düşünülürken günümüzde binalarda bu değer 150€’ya kadar çıkmış durumda (CO2 emisyon miktarı petrol vb. yakıtların kullanımına eşdeğer düşünülüyor). Kyoto Protokolüne göre enerji kullanımı ve Carbon salınımı 2008-2012 yılları arasında %8 azaltılması planlanmaktadır. Avrupa Enerji Güvenliği (EnEU)’ne göre ise 1990’a göre 2020’ye kadar en az %20 azaltılmış olması planlanmaktadır.
Üçlü Cam
Günümüzde yanlış bir değerlendirme olarak sadece soğuk bölgelerde ısı yalıtımının iyi olması beklenir. Halbuki ısı yalıtımı sıcak bölgelerde de bir o kadar önemlidir. Isı yalıtımı iyi olan bir bina klimadan kaynaklı enerji maliyetlerini düşürür.
Geçtiğimiz yıllarda özellikle Batı ve Orta Avrupa’da Passive House kavramıyla karşılaşmıştır. Pasif Ev diye adlandırılabilecek bu evler, duvarından penceresine ve çatısına tüm ayrıntılarıyla iyi izolasyon malzemeleri kullanıldığından neredeyse herhangi bir ısıtıcıya ihtiyaç duymadan insan nefes ve ısısıyla ısınacak yapılar olarak düşünülebilir. Bu tabii ki ulaşılması düşünülen en üst seviyedir. Bizlerin amacı bu düşünceye ne kadar yaklaşabildiğimizdir. Pasif evler uzun süredir standart olarak üç cam kullanmaktadır. Geleneksel yeni binalar veya tadil edilmiş binalar da üç camlı sistemlerin sunduğu avantajlardan yararlanabilirler ve mal sahipleri hangi ürünleri alacaklarına karar verirken bunu göz önünde bulundurmalıdırlar.
Üç camlı sistem aşağıdaki özellikleriyle öne çıkmaktadır:
Üç Camlı Sistemlerle Enerji ve Para Tasarrufu
Eski ve tek camlı pencereler soğuğu hızla iletir ve yüksek ısınma giderlerine yol açarlar. Modern pencerelerin termal izolasyonu birkaç yıl öncesine göre artık çok daha iyi. Bir karşılaştırma yapmak gerekirse: Seksenli yılların başından tek camlı bir pencere yakl. 5-6 W/m2K’lık bir ortalama ısı iletim katsayısına sahiptir. Bugün Enerji tasarrufu açısından bakıldığında pencerelerin 1.5 W/m2K’nın üzerinde bir Uw değerine sahip olması istenmez. Gelecekteki ≤0.95 W/m2K’lık Uw değerleri daha şimdiden düşünülmektedir. Bu, enerji miktarında beş katın üzerinde bir tasarrufa karşılık gelmektedir. Bu, ısınma giderlerinin ve enerji tüketiminin etkili bir şekilde azaltılmasının tek yoludur. Bugün üç camın ekstra maliyeti asgaridir ve daha yüksek enerji verimliliği yoluyla çabucak kendini amorti etmektedir.
İzolasyonlu camlı eski pencere (Uw-değeri 2.8 W / m2K), standart pencere 1.23 m x 1.48 m. Isıtma gideri hesaplamasının temeli: yakıt gideri 0.70 Euro / Litre, pencere alanı 50 m2.
Bina sakinleri için mali avantajların dışında yararlar da bulunmaktadır. Üç camlı modern daireler ve evler ayrıca fark edilir derecede gelişmiş bir konfor ve rahat yaşam sunmaktadır.
Pencerelerinizi değiştireceğiniz zamanki mali tasarruflar enerji tasarrufu hesap makinemizle hesaplanabilir.
Üç Camla Gelişmiş Konfor ve Daha Rahat Yaşam
Bu hisse hepimiz aşinayız. Soğuk mevsimlerde pencerelerin yakınında bir soğuk hava akımı hissederiz. Pencerelerin çevresindeki yerlerde üşürüz ve ısıtmayı gereğinden fazla açarız. Esenlik hissi sadece oda sıcaklığının ve hava akımlarının bir fonksiyonu olmakla kalmayıp aynı zamanda da yer ve duvar yüzeylerinin ve ayrıca pencerelerin sıcaklığından da etkilenmektedir. Tek tek yüzeyler arasındaki daha büyük sıcaklık farkı daha soğuk yüzeylerin daha sıcak yüzeylerden ısı emmesine yol açar. İnsanlar bunu ciltte üşüme şeklinde algılarlar ve bu durumun sıcaklık hissimiz üzerinde etkisi olur. Üç cam hem hava akımı hem de yüzey sıcaklığı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.
Üç Camla Isıl Rahatlık
Bize ısıl rahatlık sağlayan düşük ısı kayıpları üç camın yüksek yalıtım değerlerinden kaynaklanmaktadır. Üç camlı bir pencerede cam tabakalarının arasındaki boşluklar düşük ısıl iletkenliğe sahip ender gazlarla doldurulurlar. Bu, sadece çok az miktarda ısının kaçabileceği dış cam tabakası arasından geçebileceği anlamına gelmektedir. Dolayısıyla iç tabakalardaki ısı nispeten yüksektir.
Çift camın 10 derece santigratlık bir dış sıcaklıkta ve 20 derece santigratlık bir oda sıcaklığında üç camla karşılaştırıldığı, Rosenheim Test Enstitüsünde (ift) gerçekleştirilmiş bir araştırmada ısı farklı neredeyse 9 derece olarak tespit edilmiştir. Çift cam 9.5 derecelik bir iç yüzey ısısına sahipken üç cam 17.7 derecelik bir iç yüzey sıcaklığına sahip olmuştur. İç yüzey sıcaklığı ve oda sıcaklığı ile diğer yüzey sıcaklıkları arasındaki küçük farkın bir sonucu olarak esenlik hissi önemli derecede artmıştır. Hava akımı yoktur ve bir “soğuk hava gölünün” oluşmaması pencere kenarlarında titremenin sonunu getirmiştir.
Yeni bir inşaat veya tadilat planlayanların üç camı ciddi olarak düşünmeleri ve karşılaştırma yapmak için fiyat istemeleri doğru olur.
Pencereler İçin U-Değeri Hesaplama
Pencerelerde daima üç farklı U-değeri vardır:
Isı transferi katsayısı Uw pencerenin tamamıyla ilgilidir. Bu değer ayrıca cam ve çerçeve Uf’sine ait U-değerlerini de kapsar. Genel değer Uw ayrıca doğrusal ısı transferi katsayısından (g = camlar) ve pencerenin ebadından da etkilenmektedir.
Pencere Camlarının U-Değeri: Ug
Ug değeri cam tabakaları arasındaki ara boşluğun gaz dolgu tipinin, tabakalar arasındaki mesafenin ve tabaka sayısının bir fonksiyonudur.
Pencere Çerçevesinin U-Değeri: Uf
Çerçeve-panel kombinasyonunun Uf değeri ölçüm veya hesaplamayla belirlenmektedir. Uw değerinin hesaplanmasına yönelik alan profilin kesitidir.
Doğrusal Isı Transferi Katsayısı Øg
Camların kenar mührüne ait Øg değeri her şeyden önce yalıtılmış cam ara parçasında kullanılan malzemenin bir fonksiyonudur. En kötü ısıl özelliklere sahip standart malzeme Alüminyumdur. İyileştirilmiş ısıl yalıtımına sahip ara parçalara “ılık kenarlı” ara parçalar denmektedir. Bu ara parçalar paslanmaz çelik veya plastikten üretilmektedir. Çerçeve profilinde yalıtılmış camlarda daha büyük kenarlı bir örtü kullanılması kenar mührünün Y-değerini daha da iyileştirmektedir.
Ø değerlerine örnekler:
Pencerenin U-Değeri: Uw
Pencereler ve pencere kapılarına ait ısı transferi katsayısı Uw genellikle standart pencere ebadı olan 1.23 m x 1.48 m üzerinden hesaplanır.
Önemli: Ebat küçüldükçe U-değeri kötüleşir; daha büyük pencereler daha iyi değerler verir. Bunun nedeni camlarda elde edilen U değerlerinin çerçeve malzemesinde olduğunda daha iyi olması ve bu nedenle daha geniş bir pencere alanının daha iyi bir ısıl yalıtım değeri verebilmesidir.
Uw değerinin hesaplanması
Isı transferi katsayısının belirlenmesinde aşağıdaki formül kullanılmaktadır:
Ug = camların ısı transfer katsayısı
Uf = çerçevenin ısı transfer katsayısı
Øg = yalıtılmış cam kenar mührünün doğrusal ısı transferi
Ag = cam alanı
Af = çerçeve alanı
Aw = Ag + Af
lg = çerçeve profilinin iç kenarının uzunluğu
(veya cam tabakasının görünür çevresi)
Ses Yalıtımı
Gürültü kirliliği yaşam rahatlığına önemli derecede zarar verebilir, sıklıkla stres ve asabiyetin nedenidir. Akustik pencereler hızlı bir çözüm sunarlar ve gürültü kirliliğine
Kaliteli Akustik Pencereler Neden Önemlidir?
Yeni binalar ve dönüşüm projelerinde pencerelerin ilgili duruma uygun, iyi ses yalıtımının ihmal edilmemesi son derece önemlidir. İnsan kulağı en hassas duyu organlarımızdan biridir. 16 ila 16,000 Hz arasında bir perde algısına sahiptir. Uyuduğumuz zamanlarda bile insanın işitme duyusu son derece aktif ve hassastır. Bilimsel bulgulara göre derin bir uygu için azami ses seviyesi maruziyeti 25 dB’dir. Bununla birlikte günümüzde bu seviye uygun bir ses yalıtımı olmadan elde edilememektedir ve nüfusun büyük bir yüzdesi dışarıdan gelen genel gürültü kaynaklarını gittikçe daha nahoş ve rahatsız edici bulmaktadır. Çevresel gürültü maruziyetinin olumsuz etkileri sıklıkla kamuya açık tartışmalara konu olmaktadır.
Aşağıda farklı yaşam şartlarında ve inşaat durumlarında meydana gelen gürültü seviyelerine genel bir bakış sunulmaktadır.
Yaşam Alanı | 40 dB(A) |
Ofis Gürültüsü / Restoran | 60 dB(A) |
Yollardan Gelen Gürültü | 80 dB(A) |
Köy veya Karışık Bölge | 60 dB(A) |
Şehir | 70 dB(A) |
Çok İşlek Yol | 70 dB(A) |
İnşaat Şantiyeleri (Örn. Pnömatik Matkap, Vibratör) | 100 dB(A) |
Jet Motoru | 120 dB(A) |
Yaşam alanlarında önerilen ses seviyesi
Yatak Odası | 20 – 25 dB(A) |
Yaşam Alanı | 30 – 35 dB(A) |
Çalışma Alanı | 35 – 50 dB(A) |
Bu iki tabloyu karşılaştırdığımızda iyi bir akustik korumanın günümüzde kesinlikle vazgeçilmez olduğunu açıkça görüyoruz. Winsa’nın akustik pencereleriyle gürültü kirliliğine karşı etkili koruma elde edebilirsiniz. Winsa pencere sistemleri aşağıdaki gürültüden korunma sınıflarına uygundur.
Sürme Pencereler - İçeriyi Dışarıya Bağlamanın Şık Yolu
Sürme pencereler dış ortamı içeriye;mükemmel bir şekilde taşımakta ve ayrınca geniş ve ferah pencere alanları sağlamaktadır. Doğa ve bahçeler kötü havalarda ve kış aylarında bile günlük yaşamın bir parçasını teşkil etmektedir. İyi havalarda pencereleri kolaylıkla açabilirsiniz. Tavandan tabana elemanlar bile Winsa sürme teknolojisi sayesinde yana doğru adeta süzülür.
Bir bakışta, Winsa sürme pencerelerden elde edecekleriniz
Sürme Pencere Açılma Teknikleri
Winsa sürme pencere çözümleri farklı açılma teknikleriyle mevcuttur. Her bir kayar sistem bireysel talep ve ihtiyaçları karşılamak üzere belli avantajlar sunmaktadır. Üç farklı Winsa kayar pencere sistemi seçeneği bulunmaktadır.
Panaroma HS76 Hebeschiebe Teknolojili Sürme Pencereler
Kaldırma ve kaydırmalı kapı teknolojili kayar pencereler bir yandan düz bir eşiğin rahatlığından yararlanırken diğer yandan da geniş alanlar açabilmenizi sağlar. Dörde kadar panel elemanı eşiksiz bir görünüm ve olağanüstü bir panoramik manzara oluşturmak üzere pencere düzleminde zahmetsizce kaydırılabilmektedir. Son derece iyi ısıl yalıtım değerleri enerji verimliliğini artırır ve motorlu uzaktan kumandalı kontrol versiyonları sürme pencerelerin kullanımını daha da kolaylaştırır. Kaldırma ve kaydırmalı kapılar Ürün Sayfamızdan daha detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Paralel Sürme Pencereler
Tam otomatik ve Yarı otomatik Paralel sürme pencereler opsiyonel olarak mevcuttur. Mükemmel su sızdırmazlık ve olağanüstü ısıl ve akustik yalıtımın yanı sıra kolay kullanımla öne çıkmaktadır. Bu sistemle ek önlemlerle herhangi bir zamanda hırsızlığa karşı geliştirilmiş koruma uygulanabilmektedir. Yatırma/kaydırma sistemleri Dorado Gold, Dorado, Safir ve Carina sistemlerimizle uygulanabilmektedir.
Katlanır Sistemli Sürme Pencereler
Bu sürme sistemini kullanarak pencere cephesi manzarayı veya dışarıya erişimi önleyecek sabit paneller veya pervaz olmadan tamamen açılabilmektedir. Bu amaçla tek tek kapı elemanları akordeon gibi katlanarak yana itilmektedir. Özel tutma levhaları tek tek panellerin açılabilmesini ve katlanır kapının herhangi bir kısmen açık konumda tutulabilmesini mümkün kılmaktadır. Katlanır sistemler Dorado Gold, Dorado ve Safir sistemlerimizle uygulanabilmektedir.
TPE Conta-------
RAL Nedir?
RAL harfleri RAL Enstitüsünün Kalite İşaretini ve mührünü anlatmaktadır. RAL ismi ve kalite mührü Almanya ve bütün dünyada üstün kaliteli ürün ve hizmetlerin bir simgesi olarak tanınmaktadır.
RAL ismi 1925 yılında Alman özel sektörünün ve Alman hükümetinin “Reichs-Ausschuss für Lieferbedingungen" (RAL) veya Devlet Teslimat Şartları Komisyonunu kurmasından beri mevcuttur. Ortak hedef teknik teslimat şartlarının netleştirilmesi ve standartlaştırılması olmuştur. Bu amaç doğrultusunda tespit edilmiş kalite gerekleri ve bunların takibi gerekli olmuştur. Enstitü bağımsız olarak ve münhasır sorumlulukla kural ve yönetmelikleri oluşturmuştur. Hedef asla sadece teslimat işlemlerini rasyonalize etmek değil, öncelikle kalite standartlarını temin etmek olmuştur. Bu doğrultuda kalite güvence yaklaşımının korunmasına, etiketlemede dürüstlük ve açıklık yoluyla ticarette dürüstlüğün teşvikine ve tüketici menfaatine mal ve hizmetlerin güvenilir bir şekilde işaretlenmesine önem verilmiştir. Kalite güvencesine olan yoğunlaşmanın artırılmasıyla RAL ismi daha sonra Devlet Teslimat Şartları ve Kalite Güvence Komisyonu (Reichs-Ausschuss für Lieferbedingungen und Gütesicherung) şeklinde genişletilmiştir.
Savaştan sonra RAL Alman standartları komitesi Deutscher Normenausschuss’a (DNA) bağlanmıştır. RAL yasal statüsü olmadan DNA başkanı tarafından yönetilmiş, fakat bağımsız ve özerk bir şekilde işlemiştir. Fakat sonra, gittikçe artan görev ve sorumluluklarla yasal bir statü kısa sürede kararlaştırılmış ve bu da yetmişli yıllarda RAL e.V.'nin kurulmasına yol açmıştır; 1980 yılından beri enstitü “RAL Deutsches Institut für Gütesicherung und Kennzeichnung e. V.” adını taşımaktadır.
RAL’in sorumluluk alanları RAL Kalite İşaretleri, RAL Sözleşmeleri, RAL Tescilleri, RAL Test Şartnameleri ve Menşe İşareti Coğrafi Tayini’ni kapsamaktadır. Buna ek olarak 2008 yılından beri RAL Renkler, RAL Çevresel Etiket ve Avrupa Çevre Etiketi kısımları da RAL e.V.’nin %100 iştiraki olan RAL GmbH’nin sorumluluğunda olmuştur.
www.ral.de internet sitesinde ve RAL Kurulum Kılavuzu bilgi sayfamızda daha detaylı bilgi bulabilirsiniz.
RAL Montaj
Yüksek ısıl yalıtımlı ve düşük hava geçirgenlikli pencerelerin ortaya çıkmasından beri pencere montajı sırasında bina yapısına bağlantının da mümkün olduğunca hava sızdırmaz şekilde yapılması gerekmiştir. RAL Gütegemeinschaft Fenster und Türen e.V. (Pencere ve Kapılar için Kalite Güvence Birliği) bu konuya detaylı olarak eğilmiştir ve 1994 yılında pencere ve dış kapıların üretimi ve montajı hakkında yönergeyi yayınlamıştır (Leitfaden zur Planung und Ausführung der Montage von Fenstern und Haustüren). Bu RAL yönergesi pencere ve dış kapıların bina yapısına bağlantısının profesyonel ve standartlaştırılmış uygulamasını tarif etmekte olup kalite derneği Gütegemeinschaft RAL tarafından Rosenheim’daki test enstitüsü ift ile işbirliği halinde hazırlanmıştır. Bu yönerge bütün sektörde geçerli referans araştırması olarak kabul edilmektedir.
RAL Yönergesine Uygun Pencere Montajı - Terimlerin Tanımı
Pencere ve kapıların hava sızdırmaz montajını tarif etmekte hatalı olarak ‘RAL montaj’ terimi kullanılmaktadır. Kesin konuşmak gerekirse “RAL montaj” diye bir şey yoktur ve bu terim bu şekilde korunmamaktadır. Pencere ve kapıların kurulumu daima RAL Kurulum Yönergesine uygun olarak gerçekleştirilmelidir, çünkü yönergenin ana içeriği tanınan teknoloji kuralları olarak DIN’e dayanmaktadır.
RAL Kalite İşareti Pencereler + Montaj
Ek bir kalite etiketi görevi göre bir kalite standardı yönergeden türetilmiştir ve şimdi RAL Kalite İşareti Pencereler + Montaj olarak korunmaktadır. Bu kalite işareti pencere ve kapıların ve bunların kurulumunun kalite standardını kapsamaktadır.
2010 Haziran’dan beri sadece montajla iştigal eden şirketler RAL Kalite İşareti için başvuruda bulunabilmektedirler. Kalite işaretini taşıyan şirketler yönergede belirtilen özel standartlara uyarlar. Bu şirketler sadece eğitimli montajcıları çalıştırırlar, işin doğru şekilde uygulandığını belgelerler ve ift Rosenheim gibi tarafsız ve onaylı kurumlarca gönüllü olarak teftiş edilirler.
RAL Kalite İşaretine başvurmak isteyen şirketlerin aşağıdaki gereklere uymaları gerekmektedir:
Bu yolla RAL Kalite İşareti öncelikle son kullanıcıya güvenilir kalite standartları sunmakta ve ayrıca üretimden kuruluma kadar tutarlı bir malzeme kalitesi garanti etmektedir. RAL Enstitüsü’nün ve Pencere + Cephe Birliği’nin internet sayfalarında daha ayrıntılı bilgi bulabilirsiniz.
Pencere ve Yaşam Alanının Havalandırılması
Bilhassa ileri düzeyde ısıl yalıtımı olan yeni binalarda yaşam alanının havalandırılması büyük öneme sahiptir. Doğru havalandırmayla bir yandan hoş bir yaşam atmosferi ve oda iklimi elde ederken diğer yandan da binanın hasar görmesini önleyebilirsiniz.
Doğru havalandırma aşağıdaki nedenlerden dolayı son derece önemlidir:
Pencereyle Havalandırma
Pencere yoluyla havalandırma odadaki havayı değiştirmenin, nemi düzenlemenin ve küf oluşumu riskini azaltmanın en kolay ve hızlı yoludur.
Bunun yapmanın üç yolu vardır:
Havalandırma Standardı DIN 1946-6
Yaşam alanlarına ve binalara temiz hava sağlanması özellikle de günümüzde kullanılan modern ve enerji verimlilikli inşaat yöntemleri ışığında gittikçe önem kazanmakta olan bir konudur. Dolayısıyla havalandırma standardı DIN 1946-6'nın güncellenmiş bir sürümü uzun bir revizyon aşamasından sonra yayınlanmıştır.
Havalandırma standartlarının hedefleri aşağıdaki kilit noktalara odaklanmaktadır:
DIN 1946-6 Uyarınca Bir Havalandırma Konseptinin Hazırlanması Ne Zaman İstenir?
Enerji Tasarrufu Yönetmeliği’nin 6. kısmı bütün yeni binalar için DIN 1946-6 uyarınca bir havalandırma konseptinin hazırlanmasını öngörmektedir. Tadilat projelerinde de, müstakil aile evlerinde ve dairelerde pencerelerin üçte birinden fazlasının değiştirilmesi veya çatı alanının üçte birinden fazlasına yeni bir çatı izolasyonu yapılması halinde bir havalandırma konseptinin oluşturulması gerekmektedir. Havalandırma konsepti, daima bu işi dışarıya yaptırması gereken mal sahibinin sorumluluğundadır.
DIN 1946-6’nın Temel Unsuru: Dört Havalandırma Seviyesinin Farkı
1. Nem yalıtımı için havalandırma
Bu havalandırma seviyesi ilgili ısıl yalıtım seviyesinin bir işlevi olarak binanın yeterli şekilde havalandırılmasını sağlamaktır. Amaç binada nemin neden olduğu ve ayrıca sakinlerin yokluğu sırasında ve azalmış nem yüklerinden kaynaklanan hasardan kaçınmaktır. Bu havalandırma bütün zamanlarda sağlanmalıdır ve kullanıcıya bağlıdır.
2. Azaltılmış havalandırma
Bu havalandırma seviyesi de fiilen kullanıcıya bağlıdır. Bu durumda asgari hijyen standardı ve binanın korunması sakinlerin kısa süreli yoklukları (günlük çalışma vb.) sırasında sağlanmalıdır.
3. Normal havalandırma
Normal kullanım koşulları altında normal havalandırma hijyen ve sağlık standartlarının ve ayrıca binanın korunması için gerekli asgari hava değişimi oranını tanımlamaktadır. Normal havalandırma bazı durumlarda sakinlerin pencereyle havalandırma yöntemlerine etkin katılımını da kapsayabilmektedir.
4. Yoğun havalandırma
Yoğun havalandırma yemek pişirmenin, çamaşır yıkamanın vb. neden olduğu aşırı yükleri giderme amaçlıdır. Bina sakini ayrıca pencere açmak suretiyle bu havalandırma seviyesine etkin bir biçimde katılabilmektedir.
Yalıtım seviyesi ve binanın konumu da DIN 1946-6 uyarınca havalandırma seviyelerine ilişkin hesap temellerine dahildir. Bu yolla bina zarfındaki her tür sızıntı tespit edilir, kullanılabilir zemin alanı temelinde tahmini yükler dikkate alınır ve rüzgar yükünün kullanılmasıyla doğal hava filtrasyonu tahmin edilir.
Havalandırma konseptine göre doğal hava tedariki neme karşı koruma sağlayacak bir havalandırma için yetersiz bulunuyorsa sorumlu tasarımcıların ek havalandırma önlemleri sağlamaları gerekecektir.
Buna ek olarak yeni DIN 1946-6 tasarımcıyla belirleyici konularda yasal kesinlik sağlamaktadır. Bununla birlikte bazı konular hala atlanmış durumdadır. Örneğin tam zamanlı çalışan bir bina sakininden beklenebilecek pencereyle etkin havalandırma miktarının belirlenmesi mümkün değildir. Ilıman kışlar veya bahar ve sonbahar gibi geçiş mevsimleri gibi farklı genel hava koşullarına uygunluk da bir sorun teşkil etmektedir. Bunun nedeni bazı hava koşullarında veya şiddetli sıcaklık dalgalanmalarında günde birkaç defa tam bir hava değişiminin gerekli olabilmesidir.
Havalandırma Standardı DIN 1946-6’ya Uygun Havalandırma Konseptlerini Kim Hazırlamalı?
Bir havalandırma konsepti havalandırma önlemleri veya onarım işleri planlayan ve gerçekleştiren veya binaların planlanması ve modernizasyonuyla iştigal eden herhangi bir uzman tarafından hazırlanabilir. DIN 1946-6’ya uygun bir havalandırma konseptine ilişkin planlama araçları internetten indirilebilmektedir.
Havalandırma konsepti daima bu işi dışarıya yaptırması gereken mal sahibinin sorumluluğundadır.
Yaşam alanlarında etkin havalandırma hakkında öneriler ve daha fazla bilgiyi Info Page Pencereyle havalandırma sayfamızda bulabilirsiniz.
Yaşam Alanlarında Nem ve Küf Oluşumu
Hoş bir oda iklimi evde esenlik hissi için vazgeçilmezdir. Oda neminin oda ikliminin kalitesi üzerinde önemli bir etkisi bulunmaktadır. %40 ila %65’lik bir bağıl nem genel olarak rahat ve sağlıklı bir oda iklimi olarak kabul edilmektedir. Bağıl nem çoklukla aşağıdaki faktörlerin bir fonksiyonudur:
Doğru oda iklimi ayrıca sağlık ve yaşam alanlarının bina dokusunun korunması bakımından son derece önemlidir. Uygun bir oda iklimi dış duvarlardaki daha soğuk noktalardaki veya ıslak alanlardaki küf oluşumunu etkili bir şekilde önleyebilir. Dolayısıyla küf oluşumunun önlenmesi için, yapısal şartlara uygun bir havalandırmayla nemi sakinler ve bina için iyi bir seviyede tutmak gerekmektedir.
Sıcaklık, Nem ve Küf Oluşumu Arasındaki İlişki
Bir metreküp havadaki nem miktarı hava sıcaklığının bir fonksiyonu olarak değişkenlik göstermektedir. Ilık hava soğuk havaya göre daha fazla nem emebilir. 20°C’lık bir oda sıcaklığında ve %60’lık bir bağıl nemde bir metreküp oda havası 10 g su içermektedir. Oda sıcaklığının 8°C’a düşmesi halinde odadaki hava bu nem miktarının sadece yarısını emebilecektir. Bunun anlamı nemin %50’sinin kaçması ve yoğuşma suyu olarak çoklukla daha soğuk dış duvarlara çökelmesidir. Dolayısıyla küf oluşumu riski bu noktalarda artmaktadır.
Çiy Noktası ve Küf Bakımından Kritik Sıcaklık
Bağıl nem %100'lük eşik değere ulaştığında aşırı nem yoğuşmaya başlar ve yoğuşma suyu oluşturur. Yoğuşmanın gerçekleştiği sıcaklığa çiy noktası adı verilir. Bağıl nemin hava sıcaklığının bir fonksiyonu olması nedeniyle çiy noktası ilgili duruma bağlı olarak değişir. Örneğin %50’lik bir bağıl neme sahip 20°C’lık bir oda sıcaklığındaki çiy noktası 9.3°C’tır.
Artık küfün %80’lik bir oda neminde bile oluşmaya başlayabildiğini biliyoruz. Bunun anlamı bu örnekte küfün duvarlarda, özellikle de köşe ve nişlerde 12.6°C veya altı bir yüzey sıcaklığında oluşmaya başlayabileceğidir.
Daha önce belirtildiği üzere nem doğru havalandırmayla düzenlenip elverişli bir seviyede tutulabilir. Modern inşaat standartları ve yeni binalardaki artan enerji tasarrufu ihtiyacı nedeniyle yaşam alanının havalandırılması konusuna gittikçe daha fazla önem verilmektedir. Örneğin 2009 yılından itibaren havalandırma standardı DIN 1946-6 yeni binalar veya büyük tadilat projeleri için asgari bir hava alış veriş oranı sağlayan bir havalandırma konseptinin hazırlanmasını öngörmektedir.
Pencere Değiştirme – Pencere Yenileme
Yeni Pencerelerle Tasarruf Yapın Pencerelerin tadili açık avantajlar sağlamaktadır.
Bunların en önemlileri aşağıdakilerdir:
Harika bir görünüm – iyileştirilmiş yaşam konforu için basit ve hızlı pencere değişimi.
Pencere Değiştirme
Hızlı, Uygun Maliyetli, Verimli tadilat için pencere değiştirme masraf bakımından ve teknik bakımdan en elverişli çözümdür. Bir pencere değişiminin ne kadar kolay ve dolaysız olabileceği sıklıkla göz ardı edilmektedir. Yeni pencereler hızlı bir şekilde yerleştirilebilmektedir. İleriki yıllar için ısıtma giderlerinin düşürülmesinin yanı sıra çevreyi de koruyor olursunuz. PVC pencereler bu bakımdan bilhassa verimlidirler ve eko dengeler konusunda sınıflarının önderidirler.. 15-20 yıl önce takılmış eski pencerelerin değiştirilmesi ısı kaybını %40'ın üzerinde azaltabilmenizi sağlayacaktır. Cephenin ve çatının da tadili daha da büyük bir enerji tasarrufu potansiyeli getirebilir.
Daha Fazla Rahatlık – Daha Az Masraf
Müstakil bir aile evinin pencerelerinin değiştirilmesi yaklaşık 8 yılda kendini amorti etmektedir ve daha fazla rahatlık ve esenlik hissi sağlamaktadır.
Burada verilen örnek yaklaşık 40 metrekarelik bir pencere alanına sahip müstakil bir aile evine ilişkin ortalama değerlerin hesaplanmasına dayanmaktadır (durum: Ekim 2010). Hesaplama litre başına 0.70 Euro’luk bir ısıtma yakıtı fiyatı temelindedir. Değerler standartlaştırılmış bir hesaplama yönteminin kullanılmasıyla belirlenmiştir (hatalar ve eksikler hariç tutulmuştur). Yakıt fiyatlarının artması halinde yatırımınız kendini daha da çabuk amorti edecektir.
Inoutic pencere sistemleri tadilatlara mükemmel şekilde uygun olup birçok avantaj sunmaktadırlar:
Pencerelerinizi değiştirirken yapacağınız tasarrufu enerji tasarrufu hesap makinemizle hesaplayabilirsiniz.
Ürünlere genel bakış’ı kullanarak projeniz için doğru pencere sistemini bulun. Kişisel tasarım seçenekleri ve sofistike çözümler sunuyoruz. Pencere uzmanlarımız daima size yardımcı olmaktan ve binanıza yeni pencere yerleştirme yolları konusunda size önerilerde bulunmaktan mutlu olacaklardır.
PVC Pencerelerin Temizlenmesine Dair Öneriler
PVC pencerelerin bakımı son derece kolaydır ve asgari bakım gerektirmektedirler. Fakat yine de PVC pencereleri, özellikle de camları düzenli olarak temizlemeniz ve bunların bakımınız yapmanız gerekir. Doğru kullanım pencerelerden uzun bir süre boyunca yararlanabilmenizi sağlayacaktır.
Winsa Gerektikçe Aşağıdaki Düzenli Temizlik Prosedürünü Önermektedir:
Kireç ve harç sıçramalarını gideriniz!
Profile, camlara ve bağlantılara kireç ve harç sıçramalarını önleyiniz. Katılaşmış harç kalıntısı hem profile hem de camlara zarar verip bağlantıları tıkayabilir.
Odaları günde birkaç defa havalandırınız!
Aşındırıcı sıvılar kullanmayınız
Çerçeve yüzeyinin normal temizliğinde hafif bir bulaşık deterjanı çözeltisi kullanınız. Aşındırıcı maddeler veya tiner kullanmayınız. İnatçı kirler için daima pencere tedarikçisinden veya bir pencere uzmanından alınabilecek özel temizlik maddeleri kullanınız.
Dışarıdan düzenli temizlik!
Pencerelerinizin dış tarafını düzenli olarak temizleyiniz. Güneş ışınları polen, katran veya demirli partiküllerin nüfuz etmesine yol açabilir. Bir tabaka gömüldükten sonra çıkarılması kolay değildir.
Bağlantıları yağlayınız!
Daima hareket kolaylığı sağlamak için bağlantıları yılda en az bir defa yağlayınız..
Kulpları sıkıştırınız!
Gevşek pencere kulplarını daima sıkıştırınız. Vidaları kulpun altındaki kapağı kaldırmak ve dikey konumdan yatay konuma getirmek suretiyle bulabilirsiniz.
Fitillere bakım yapınız!
Çerçeve içindeki fitilleri yumuşak ve çalışır vaziyette tutmak için yılda iki defa bir sızdırmazlık ajanıyla, örn. pudra, geyik yağı veya silikon yağ ile (uzmanlardan alınır) ovunuz. Hasar görmüş fitiller değiştirilmelidir.
Drenaj açıklıklarını temizleyiniz!
Çerçeve profillerindeki su tahliyelesini sağlayan drenaj açıklıklarını ara sıra kontrol ediniz. Temizlik, yeterli su tahliyesi için önemlidir.